Masaya sandalye de!

Geçenlerde sözde aydın olduğunu iddia eden bir bedenle tanıştım.Bu tanışmanın tarafıma hiçbir manevi yararı olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim.

Giriş-gelişme tarzında ilerleyen muhabbet saatler sürdü.Saatlerce edilen muhabbetin dönüp dolanacağı son durak her zaman siyasettir,öyle de oldu.

Türkiye'nin mozaikliği üzerinden bayat bir türk milliyetçiliği yapan bu bedene,her halkın her toplumun kendi "öz" kültürünü rahatça yaşayabileceği demokratik ama gerçekte demokratik ve rejimi cumhuriyet ama gerçekte cumhuriyet olan bir sistemin varlığına duyduğum özlemden bahsettim.

Ayrıca,askerler tarafından kurulan bu haki düşünce 1.nesil topluma enjekte edilene kadar geçen süre sonrasında (1945'ten sonra) yerini askerin gölgesi kadar hareket kabiliyeti sunulan hükümetlere devredilmesine demokrasi denilmesini red ediyorum.

Bu bedenle girdiğimiz dialog sonunda dayatmacı bir zihniyetle, Kürtlerin "ne mutlu türküm " demeyene kadar acı çekeceğini ve çektireleceğini,ilerleyen süreçte bireysel silahlanmanında artmasıyla bir toplu cezalandırma yaşatılacağı kehanetlerinde bulunması beni çileden çıkarmıştı.Tam bu ateşli tartışma sırasında gözüm penceren dışarıya kaydı.

Çöpleri karıştıran Kürt çocuklarını görünce içimde yitik bir ülkenin yükselen tozunu yaran bir anka kuşu kanatlandı,bu bir işaretti!

Eşitliğine,hakka,hürriyete duyulan bir özlemin işaretiydi bu...

Masaya sandelye dedirtmek kadar komik bir ide ile hareket etmelerine sadece! acımak etkisiz bir eylemdir.
Zira eli kolu tutan ve düşünen her kürt bu tür düşüncelere boyun eğmeyecektir.
Ve masaya sandelye demeyi kabullenmeyecektir.
Kürtler bu topraklarda binlerce yıldır yaşamayan tarihe köklerini,dişlerini geçiren bir halktır.
Onu yoksaymak,asimile etmek okeyde tanrıdan taş çalmaktır...

0 yorum:

Yorum Gönder

Dürüst ve seviyeli olunuz...
İmzasız yorumlar için altta buluna 'Yorum Biçimini' Anonim olarak seçiniz.